Biz Kimiz

6 Şubat’ta yaşanan deprem dolayısıyla 2023, ülkemiz için birçok açıdan zorlu bir yıl oldu. Ülke olarak bu tür felaketler karşısında hazırlıklı olmamız gerektiğinin bir kez daha farkına vardık. Depremden etkilenen il sayısının fazla olması ve çok fazla acil yaşam alanına ihtiyaç duyulması nedeniyle ön üretimli yapı sektörü de deprem sonrasında zorlu bir sınav verdi.

Bu süreçte tüm ön üretimli yapı sektöründe olduğu gibi, biz de Vefa olarak deprem öncesinde imzaladığımız kontratlarımızı öteleyerek üstümüze düşen görevi yerine getirmeye çalıştık. Üretim kapasitemizi daha fazla artırarak deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan acil yerleşim için yaşam konteynerleri, prefabrik binalar ve hastaneler inşa etmeye başladık.

Üç ay boyunca yaptığımız deprem bölgesi odaklı üretimin ardından bölgedeki çalışmalarımızın yanı sıra, bu süreçte ara verdiğimiz yurt içi ve yurt dışı projelerimize kaldığımız yerden devam etmeye başladık. Yurt dışında Avrupa, Körfez ve Uzakdoğu'daki şantiye mobilizasyon projelerimizi tamamladık ve yeni sözleşmelere de imza attık. Yurt içinde ise Bodrum, İstanbul, Adıyaman gibi Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde şantiyelere, özellikle Bandırma’daki çelik yurt projesine ve İstanbul’daki Geri Gönderme Merkezi projesi çalışmalarına odaklandık.

Deprem sonrasındaki dönemde Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının da çelik yapıların önemini vurgulamasıyla bu sektöre olan ilgi daha da arttı. Bakanlık, bu sistemle toplu köy evleri ihale etmeye yeniden başladı. Daha önce 2021 ve 2022 yıllarında toplam 40.000 çelik konutu kapsayan köy evleri projesi hayata geçirildi. Biz de bu kapsamda, farklı şehirlerde toplu köy evleri inşa ettik. Sağlamlığı, esnekliği ve hızlı inşa süreciyle hem kamu hem özel sektörün tercih etmesi ve bireysel kullanıcıların da bu yapı sistemini talep etmesi ülkemiz adına sevindirici bir gelişmedir.

Vekon olarak kalite anlayışımızın temelini verimlilik, teknoloji ve insan kaynağı oluşturuyor. Yalın üretim sistemini, ileri teknoloji makine yatırımlarını ve optimum insan kaynağını aynı oranda önemsiyoruz. Tüm yatırımımızı bu bilinçle şekillendiriyoruz. 

Çalışmalarımızda müşteri memnuniyetini temel alıyoruz ve müşterilerimizden gelen geri bildirimleri kendimizi ileriye taşıyacak fırsatlar olarak görüyoruz. Oluşturduğumuz sistemle proje süreci ve proje teslimi sonrasında gelen önerileri dikkate alıyor ve bu önerilerle sonraki işlerimizdeki ürün ve hizmet kalitemizi geliştiriyoruz. Proje bazlı çalışan bir kurum olarak her projenin kapsam ve zamanlamasına göre iş akışımızı satış, proje, satın alma, üretim, sevkiyat ve montaj birimleriyle bir araya gelerek belirliyoruz.

Ön üretimli yapı sistemlerinin dünyada ve ülkemizde kabul görerek büyümeye devam etmesiyle sektöre hizmet eden alt endüstrilerin gelişimi de önem kazanmaktadır. Biz grup olarak yatırımımızı bu alt endüstrileri geliştirmeye yönlendiriyoruz. Verdiğimiz eğitimlerle kendi ürettiklerimizin dışında kalan bileşenlerin üreticilerinin sayısını ve verimliliğini artırmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 

İş süreçlerimizin önemli bir parçası olan sahada montaj için çalışan taşeron ekiplerine verdiğimiz eğitimlerle doğru ve hızlı montaj konusundaki uzmanlığımızı onlara aktarıyoruz ve yapılan montajların kalitesini iç yapılanmamıza uygun olarak denetliyoruz. Böylece hem taşeron ağımızı oluşturmuş oluyor hem de bu alandaki bilgi ve uzmanlığımızı onlara da aktararak sektörün total gelişimine katkı sunuyoruz.

Sektörün gelişiminin her aşamasında yer alan bir kurum olarak daha katedilecek çok yolumuz olduğunun bilincindeyiz ve tüm çalışmalarımızı bu eksende sürdürmeye kararlılıkla devam ediyoruz.